Skip to main content
SIK SORULAN SORULAR #1

Parkinson hastalığını anlamaya yönelik sorular

Parkinson hastalığı nedir?

Parkinson hastalığı (Morbus Parkinson), beyinde Substantia nigra isimli bölgede esas olarak dopamin üreten hücrelerin kaybıyla seyreden, ilerleyen tipte nörolojik bir hastalıktır.

Parkinson hastalığı ne kadar yaygındır?

Dünya çapında yaklaşık 10 milyon kişi Parkinson hastalığıyla yaşamaktadır. Alzheimer hastalığından sonraki en yaygın ikinci nörodejeneratif hastalıktır. Parkinson hastalığı ile yaşayan insanların sayısı, yaşlanan bir toplum nedeniyle gelecekte önemli ölçüde artacaktır.

Parkinson hastalığının belirtileri nelerdir?

Parkinson hastalığı bireyden bireye farklılık gösteren bir seyir izler. Hastalıkla ilişkili pek çok belirti vardır, ancak hiçbir hastada olası belirtilerin tümü görülmez. Bununla birlikte, tanı koymak için bir arada bulunması gerekli olan üç ana semptom vardır:

Hareketlerde yavaşlama (bradikinezi)

Parkinson hastalığı tanısı için önce hareket kabiliyetinin genel bir zayıflık saptanmış olmalıdır. Teorik olarak bu semptom herhangi bir hareketle ortaya çıkabilir, ancak kişiden kişiye büyük farklılıklar gösterir. Hareketlerde zayıflama genellikle küçük adımlarla, ayaklarını sürüyerek yürümeye ve gövde hareketlerinde zorlanmaya bağlı olarak hareket kısıtlılığı şeklinde kendini gösterir. Bununla birlikte el becerisinde azalma, bazı hastalarda erken evrede el yazısında küçülmeye yol açar. Ayrıca yutma bozukluğu ve aşırı tükürük salgılanması ile birlikte yutma refleksinde de gecikme gelişebilir. Bazı hastalarda ses kısıklığı ve konuşma bozukluğu görülür. Hareketlerde zayıflama yüz mimiklerini de etkileyerek, donuk bir yüz ifadesine (maske yüz) yol açabilir.

Hastanın durumunun bir düzelip bir bozulması, iyi bir hareketlilik durumundan hareketsizlik durumuna ani geçişlerle karakterize edilir, ancak genellikle sadece uzun yıllar süren ilaç tedavisinden sonra gözlemlenir.

Titreme (tremor)

Dinlenme halindeyken titreme, Parkinson hastalığının yaygın bir erken belirtisidir. Titreme, karşılıklı kasların çift taraflı olarak gerilmesinden kaynaklanır ve başlangıçta genellikle tek taraflıdır. Hastalar genellikle dikkatleri dağıldığında, örneğin kitap okurken veya televizyon izlerken titremede artış yaşadıklarını bildirmektedirler. Bununla birlikte, izole titremeye yol açan çeşitli nedenler arasında örneğin egzersiz ve spor, stres veya yaralanmaların etkileri sayılabilir. Ayrıca, titreme bazı ilaçların kullanımından da kaynaklanabilir.

Kaslarda katılık (rijidite)

Kasların katılaşması, hareket için önemli olan kasların istemsiz olarak gerilmesinden kaynaklanır.  Dışarıdan bakıldığında dirsek ekleminde, gövdede, boyunda ve diz eklemlerinde hafif bir kasılma görülür. Gövdeye yakın kas grupları genellikle daha fazla etkilenir. Katılaşmaya genellikle ağrı da eşlik eder. Başka bir sebebin bulunamadığı omuz ve kol ağrıları, hastalığın yaygın bir erken belirtisidir.

Buna ek olarak, hastalarda hareketle ilgili olan (motor) ve olmayan (motor dışı) birçok başka semptom da görülür.

Postüral instabilite (duruş bozuklukları)

Postüral instabilite, vücudun duruşunda ortaya çıkan bozukluktur. Parkinson hastalığında küçük, hızlı ve dengeyi koruyan refleksler gecikebilir ve bu da yürüme ve duruş bozukluklarına yol açabilir. Bu durum ilerleyerek düşmelere yol açabilir.

  • Koku ve tat alma bozuklukları, koku duyusunun giderek azalmasıdır ve koku duyusunun tamamen kaybedilmesine kadar varabilir
  • Uyku bozuklukları, ör. uykuya dalma güçlüğü veya uykudan sık uyanmalar ve anormal fiziksel ve zihinsel aktivite içeren REM uykusu davranış bozukluğu
  • Gastrointestinal semptomlar, ör. mide boşalmasının gecikmesi, kabızlık
  • Ürolojik semptomlar ör. mesane fonksiyon bozukluğu, cinsel işlev bozuklukları
  • Kan dolaşımı bozukluğu, ayağa kalkınca tansiyonun düşmesi (ortostatik hipotansiyon), hatta bilinç kaybı
  • Vücut sıcaklığını düzenlemede bozukluk, ısıya toleransın azalması
  • Psikolojik semptomlar ör. depresyon, duyusal yanılsamalar, düşünce sürecinde yavaşlama ve zamanla da demans Ancak özellikle demans genellikle uzun yıllar süren hastalıktan sonra ortaya çıkar.
  • Duyusal semptomlar ör. rahatsızlık hissi (dizestezi), çoğunlukla eklemleri etkileyen ağrılar

Parkinson hastalığı kimlerde görülür?

Parkinson hastalığının kesin nedeni henüz tam olarak anlaşılamamıştır. Bilim insanları genetik ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonunun hastalığa neden olduğuna inanmaktadırlar.  İleri yaş, Parkinson hastalığı için en büyük risk faktörü olup hastaların çoğuna 60-70 yaşları arasında tanı koyulur. Erkeklerin hastalığa yakalanma olasılığı kadınlara göre 1,5 kat daha fazladır. Bazı durumlarda kişiler 50 yaşından önce hastalığa yakalanabilir, bu durum genç Parkinson hastalığı olarak bilinir. Bu gibi durumlarda genetik testler anlamlı olabilir, çünkü yeni gelişmeler sonucunda bazı genetik mutasyonların, Parkinson hastalığına yakalanma riskinin artmasıyla ilişkili olduğu tespit edilmiştir. Tüm Parkinson vakalarının yaklaşık %10 ila 15’inde genetik nedenler tespit edilebilir.

Parkinson hastalığı tanısı nasıl koyulur?

Parkinson hastalığını doğrulayacak tek bir tanısal test yoktur. Fiziksel muayene sonuçları tanı koyma süreci için belirleyici öneme sahiptir. Bununla birlikte görüntüleme yöntemleri, nükleer tıp incelemeleri (FP-CIT SPECT ve PET), laboratuvar tanıları ve genetik inceleme gibi özel yardımcı tanısal araçlar, klinik değerlendirmeyi destekler veya benzer görünüme sahip diğer hastalıklar için uygulanan ayırıcı tanı yöntemi olarak işlev görürler.

Parkinson hastalığı nasıl tedavi edilir?

Parkinson hastalığının nedenlerini hedef alan bir tedaviyle hastalığı iyileştirmek henüz mümkün değildir. Ancak kişiye özel olarak hazırlanabilen ve semptomları tedavi etmeyi amaçlayan etkili ilaç tedavileri mevcuttur. Beslenme uzmanı, fizyoterapist, ergoterapist ve konuşma terapisti gibi diğer sağlık profesyonelleri ile işbirliği yaparak hastaların günlük yaşamlarında iyileşmeler yaşamaları sağlanabilir. Ancak hastalık ilerledikçe ilaçların daha sık ve daha yüksek dozlarda alınması gerekir. Bu nedenle ilaçlar sıklıkla kombine hâlde kullanılır. Sağlanan etkide yine de ciddi dalgalanmalar fark ederseniz bir pompa sistemi yoluyla sürekli ilaç infüzyonu veya derin beyin stimülasyonu şeklinde cerrahi tedavi bir seçenek olabilir. Hekiminize bahsi geçen tedavi önlemlerinin sizin için de uygun olup olmadığını sorun.

Yaşam tarzınızı adapte ederek hastalığın seyri üzerinde ayrıca olumlu bir etki de yaratabilirsiniz. Günlük yaşamda makul dinlenme araları ve düzenli egzersiz yardımcı olabilir. Mevcut bilgiler, özellikle düzenli mukavemet antrenmanı yapmanın hastalığın ilerlemesini yavaşlatabileceğini göstermektedir.

Parkinson hakkında XY duydum, bu doğru mu?

Parkinson hastalığı ile ilgili pek çok yanlış inanış ve yanlış kanı vardır. Neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilmek hastalığın üstesinden daha iyi gelmenize yardımcı olabilir. Bu nedenle en yaygın yanlış inanışların bir listesine buradan ulaşabilirsiniz:

Parkinson SADECE titreme, kaslarda katılaşma ve hareketlerde ağırlık gibi biçimlerde hareket veya motor semptomları etkiler.

Birçok Parkinson semptomunun hareketle hiçbir ilgisi yoktur. Hastaların çoğunda ayrıca yaşam kalitelerini etkileyen ve tedavi gerektiren motor dışı semptomlar da görülür. Bu konuda daha fazla bilgiyi burada (“Parkinson hastalığının belirtileri nelerdir?” ) bulabilirsiniz.

Parkinson hastalığının şiddeti tek bir gözlem ile değerlendirilebilir.

Birçok Parkinson semptom seviyesinin şiddeti değişebilir ve tüm semptomlar her zaman görünür değildir. Parkinson hastalığı olan birçok kişi “İYİLEŞME” (kendilerini iyi hissettikleri ve ilaçların yarar sağladığı) ve “KÖTÜLEŞME” (semptomların problematik olduğu ve ilaçların yeterince etkili olmadığı) dönemleri yaşar. Bu dalgalanmaları not etmek faydalıdır, çünkü böylece ilaçlarınızı aldığınız zamanlarla ve dozajlarla ilişkili olarak semptomlarınızın gelişimini izlemenize olanak tanınır, bu da hekiminizin ilaç programınızı kişiselleştirmesine yardımcı olur. Hekimlerinizle bu gibi tedavi günlükleri hakkında görüşün.

Levodopa birkaç yıl kullanımdan sonra etkisini yitirdiğinden, kullanımı mümkün olduğunca ertelenmelidir.

Mevcut araştırma sonuçları, farklı bir bakış açısıyla levodopanın genç hastalarda başlangıç tedavisi olarak kullanılmasına olanak tanımaktadır. Erken tedavi ile hastalık durdurulamasa da uzun vadede yeti yitiminde azalma sağlanabilir. Levodopa tedavisine erken başlanmasına bağlı komplikasyonların gelişmesi ile ilgili endişeler, yanlış anlaşılan levodopa tedavisini erteleme stratejisine yol açmış, ancak bu endişeler yürütülen çalışmalarla azaltılmıştır. Daha ziyade, hedefe odaklı ve ihtiyaç temelli tedavi ve tüm tedavi seçeneklerine yönelik danışmanlık yoluyla yaşam kalitesinde erken bir iyileşme potansiyeli ortaya konmuştur.

Hekimleriniz geleceğinizi ve hastalığınızın seyrini doğru bir şekilde tahmin edebilirler.

Her hastada hastalığın seyri kendine özgüdür ve her hasta tedaviye farklı yanıt verir; dolayısıyla sizin durumunuzda hastalığın nasıl seyredeceğine dair kesin bir tahminde bulunmak mümkün değildir. Bununla birlikte, sağlıklı bir yaşam tarzı, ayrıca Parkinson hastalığının erken ve profesyonel tedavisi, hastalığın seyrine olumlu etki edebilir ve komplikasyon riskini azaltabilir. Kişisel olarak sağlığınızı iyileştirmek için neler yapabileceğinizi tedavi ekibinize sorun.

Tüm Parkinson hastaları "nüks" yaşarlar.

Parkinson semptomları ancak nadiren günler veya haftalar içinde aniden değişir. Bu durumun yine de gerçekleşmesi hâlinde tedavi ekibinizle birlikte nedenini araştırmanız önemlidir. İlaç değişimi, enfeksiyon, dehidrasyon, uyku eksikliği, stres ve sağlık durumunuzla ilgili diğer faktörler Parkinson semptomlarını etkileyebilir. Bu nedenle genel sağlık durumunuzdaki akut bozulmanın altında yatan sorunların belirlenmesi ve tedavi sırasında dikkate alınması önemlidir.

Parkinson hastalığı hakkında daha fazla okumak mı istiyorsunuz?

Bir kişisel gelişim derneği olan Deutsche Parkinson Vereinigung e.V., ana sayfasında Parkinson hastalığı ile ilgili ayrıntılı makaleler, podcast’ler ve videolar sunmaktadır: